20 Temmuz 2012 Cuma

and starring pancho villa as himself

http://www.imdb.com/title/tt0337824/ 

sessiz sinema ve meksika dendiğinde aklıma gelen tek şey sergei eisenstein' nın que viva mexico * su dur. antonio banderas' ın 1913 yılı meksika devriminin önderlerinden pancho villa yı canlandırdığı film, hollywood' un generalle 

anlaşma yaparak devrimi kaydetmeye gitmesini anlatıyor. john redd in muhabir olarak bulunduğu teksas, meksika sınırın da insanların açık hava sinemasında gibi ellerin de biralarla, çatışmaları ve savaşı izlediklerini görüyoruz. 


panco villa, amerikan hükümetinin silah ambargosu altındadır ve devrimi insanlara anlatmak için bir star olmayı kabul eder. david wark griffith' in film şirketiyle bir anlaşma yapar. savaş sabah 9 ile akşam 5 arasında olacaktır ve çekilemeyen savaş sahneleri tekrarlanacaktır. hollywood' un sessiz dönemini ti ye alan ve büyük yönetmenlerin * çekmedikleri filmlere bile sahip çıktıklarını anlatan bir paradi. 

filmi izleyebileceğiniz link: 

http://www.evrenselfilm.com/and-starring-pancho-villa-as-himself-izle.html 

vision - aus dem leben der hildegard von bingen

Türkçeye "Kehanet" olarak çevrilmiştir.

"kehanet hildegard von bingen' in hayatı" 

http://www.imdb.com/title/tt0995850/ 

türkçe cevirisinde ki "kehanet" sözcüğünün vaadettiği kadar doğaüstü olmayan, ruhban sınıfının mutevazi hayatını ve tanrı tutkularını 
anlatan bir rahibe filmi. 

küçüklükten beri kimsenin görmediği bir ışığı (göz şeklinde ve ateşten daha parlak) gördüğünü ve bunun tanrıdan geldiğine inanan, 
hildegard von bingen. baş rahibe olduğunda bu mesajları kitaba dönüştürmeye karar verir. kısa sürede isminden bahsettirir ve ülkesindeki 
din adamları tarafından azizeliği, ermişliği tartışılmaya başlanır. 
romalılar gibi bir odalarda akan suyun bulunduğu bir manastır istemesi, erkeklerin istirmarlarından rahibeleri korumak için sadece rahibelerin 
kaldığı bir manastır yaptırması, rahibelerin başlarının açılarak bir müzikal gerçekleştirmelerini istemesi, ölümü yaklaştığında gezerek bir keşiş gibi 
vaaz vermek istemesiyle çağının ilerisinde radikal bir din kadını görünümündedir. 

hayatlarını dine adamış bu kadınların, küçük yaşlarda geldikleri manastırlarda hayatlarını geçirip, orada ölmeleri, birbirlerine tutkuyla bağlanmaları, 
hatta birbirlerinden ayrılınca üzüntüden ölmeleri, çok etkileyici. 

filmi izleyebileceğiniz link: 

http://www.evrenselfilm.com/?s=Kehanet 

dogmatizmin bilimi, toplumları hatta krallar dahil devletleri esir aldığı orta çağda engizisyonun yükselmesi ve tüm olguların metafizik öğeler ile açıklanması gelenekti. günümüz hristiyan toplumunun en büyük meshebi olan katolik inanç ve papalık ise bu tutuculuğun devamı olarak hollywood' un ve komplo teorilerinin gözdesidir. tarihte ruhban sınıfların egemen olsun ve ya olmasın dünyevi olgulardan sıyrılarak kendilerini maneviyata adamaları, yani aile, eş, çocuk ve özellikle iş, çalışma dünyasından uzak kalmaları, onların günümüzde toplum bilim kuramlarında tartışılan boş zaman a tekabül eden düşünmek ve araştırmak için fazla zamanlarının olduğunu ortaya koymaktadır. tür olarak şeytan çıkarma filmlerini düşündüğümüzde ve mesih' in ikinci doğuşu, kıyamet filmlerinde bu denklem karşımıza ebedi karşıtlık din ve bilim çatışması olarak çıkar. 

ayrıca: 
(bkz: stigmata 
(bkz: des hommes et des dieux
(bkz: der name der rose
(bkz: die päpstin
(bkz: the magdalene sisters
(bkz: vision - aus dem leben der hildegard von bingen )

die päpstin





pope (papa) joan 2009 

http://www.imdb.com/title/tt0458455/ 

director: sönke wortmann 

stars: johanna wokalek, david wenham and john goodman 

m.s. 9 yy da yaşadığına inanılan kadin papa johanna nın hikayesi. kadın olmasını gizleyerek yaşamış bir din görevlisi. 

çocukluğunda bir manastırda bilimsel meraklarını gidermek için okuyanmayı başaran bir kız çocuğu. orta çağ koşullarında kadının yeri ve toplumsal konumu sadece erkeklere hizmet etmektir. kadın zihinsel olarak yetersiz görülür hatta asil kadınlar bile okumayı yazmayı kendilerine uygun olarak görmezler ve aşağılayıcı bir kavram olarak düşünürler. 


çocukluğunda latinceyi ve yunancayı öğrenen johanna bilime merak salmıştır. pagan tanrıların hikayelerinin hala anlatıldığı orta çağ avrupasında johanna nın annesi ona bir hikaye anlatır. oden bilgilik kuyusundan içmek için tek gözünü feda etmiştir. johanna da kadınlığını feda ederek bilginin peşine düşer. 

bilimin kilisenin tekelinde olması, ve hipokrat, homeros gibi metinlerin yazılı olduğu yunanca, yasaklanarak inanca aykırı olduğunun söylenmesi bir çelişkidir. dolayısıyla dogmatizmin ortaçağ a neden olduğu çok açıktır. 


johanna tıp bilgisiyle vebayı ve bazı hastalıkları iyileştirebilmektedir. hac yolculuğuna çıkar ve roma ya ulaşır kısa süre sonra ismini duyurur. johanna' yı papa' nın tedavisi için saraya getirirler. gut hastası olan papayı (bkz: john goodman) iyileştirir ve ona sonrasında danışmanlık görevi yapar. 


yunanca mühandisliğe ait kitapları okuyarak öğrendiği bir mekanikle kendiliğinden kapanan kapılar yapabilmektedir. roma işgal altındayken bu numarayla düşman askerin gözü boyanır ve papa nın tahta kalmasını sağlar. 


papalık seçiminin halkın oylarıyla gerçekleştiği 9 yy da johanna papa olarak seçilir. ilk görevi kızlara yönelik bir okul projesidir. 

johanna papa olmadan önce kuçukluğunde kendisine sığınma sağlayan gerold' la ilişki yaşamaktadır. bu ilişki sonuçu gebe kalır. tarihte taşlanarak öldürüldüğü düşünülen papa joan, filmde doğum yaparken ölür. 

filmi izleyebileceğiniz link: 

http://www.evrenselfilm.com/pope-joan-izle.html 


"des hommes et des dieux"



TANRILAR VE İNSANLAR
a.k.a. "of gods and man"

 filmin ismi sizi kendine çekiyor. ama karşılaştığımız fantastik bir kurgudan çok uzak, maneviyatın ve huzurun dinginliğiyle yapılmış bir film. cezayir' in bir köyünde bulunan bir manastırda * keşişlerin köylüyle uyum içinde yaşamlarını ve islami bir örgütle mücadelelerini anlatıyor. filmin medeniyetler çatışması tezine karşı olduğu lambert wilson' ın canlandırdığı christian* rolünün, kuran okuması ve müslüman kültüre hakim olmasıyla ortadadır. 

bir ruhban sınıfı olarak keşiş yaşamının, sapkınlıklarla dolu olduğunu anlatan çok film izlemişizdir. ancak tarih boyunca * ruhban sınıfının düşünmek ve araştırmak için çok vaktinin olduğu ortadadır. christian karakteri bu bakış açısıyla dahil oldukları toplumu incelemekte, hatta mücahitler kendilerine silah doğrulttuklarında kurandan bir sure ile cevap verebilmektedir. 

manatırlarından başka kimseleri olmayan bu yaşlı keşişler *, filmin bir sahnesinde huzurlu yaşamlarına, bir kadeh şarap içerek ara verirler ki bu anı bir klasik müzik dinleyerek yapmaları bence fiziksel ihtiyaçlardan uzak ruhani ve beyinsel zevklere daldıklarını kanıtlamaktadır.noel' e * denk gelen mücahitlerin, manastıra saldırmaları, christian tarafından tanrının kendilerini yeniden yaratması olarak yorumlanacaktır. ancak gerçek bir hikayeden uyarlanan film, 21 mayıs 1996 yılında 7 keşişin ölmesiyle sonuçlanır. keşişler kendi aralarında tartıştıkları şehitlik kavramı semavi dinlerin aynı kökenden geldiklerini kanıtlar nitelikte mücahitler ve keşişlerin ortak noktalasıdır. 

ayrıca: 

(bkz: der name der rose
(bkz: die päpstin
(bkz: the magdalene sisters
(bkz: vision - aus dem leben der hildegard von bingen )

a.c.a.b. : all cops are bastards


"bütün polisler piçtir ! "
director: stefano sollima
writers: carlo bonini (book), daniele cesarano (screenplay)
stars: pierfrancesco favino, filippo nigro ve marco giallini

  Ülkemizde de benzer tablolarla karşılaşmak mümkün. İngiliz punkların ve anarşistlerin buldukları bir kısaltma a.c.a.b . film italya' da geçmektedir.
zorlu bela isimli bir punk para kazanmak için polisliği seçer çünkü annesiyle oturduğu evden çıkartılmak üzeredir. kısa sürede deşifre olur ve ekip arkadaşları ona bir ders vermek için onu bir minibüse kitlerler ve içeri gaz bombası atarlar. "zorlu bela" minibüsün içinden boğulmak üzereyken ön camı kırarak çıkar. kendilerini samuray yada roma lejyonunun bir üyesi zanneden italyan polislerin piskolojisi. (bir polisin evinde polisleri romalı askerler gibi tasvir eden bir tablo vardır)