21 Temmuz 2012 Cumartesi

the horsemen

horsemen (2009) 


director: jonas akerlund 
writer: dave callaham 
stars: dennis quaid, ziyi zhang and lou taylor pucci | see full cast and crew 

ad denilen adam "man called horse" diye çok sevdiğim bir film vardır. ama bu filmi izlediğimde aklıma sovyet yapımı come and see daha çok takıldı. demek ki yönetmen elem klimov, savaşı kıyamet alameti olarak görüyormuş. aslında denis qauid in oynadığı filminden geri ye birtek bu kaldı aklımda. ama yinede hristiyan mitolojisi kaynaklı (ki en unutulmazı seven dır) komplo, gerilim, polisiye filmleri sevenler için eğlenceli bir çerez olabilir. 

yotube ta tek link halinde bulunabilir film. ne gariptir ki "at denilen adam" filminde de kancalarla kendilerini asarak erkeklik imtihanı veren bir kızıl derili kabilesi vardı.... acaba orada da mı bu ayete vurgu yapılıyordu. gerçi bu torensel kancayla kendini ama eski dinsel ritüellere dayanıyormuş.... 

anonymous shakespeare

anonymous "anonim" 

director: roland emmerich 
writer: john orloff 
stars: rhys ifans, vanessa redgrave and david thewlis | see full cast and crew 

was shakespeare a fraud ? (shakespeare dolandırıcı mıydı?) sorusunu afişine taşımış bir film. filmin en önemli tezlerinden biri tarihi shakespeare karakterinin bir yazar olmasına rağmen günümüze kadar gelmiş bir el yazısı örneğinin olmaması. Ölümün ardında ailesine bir kitap bile bırakmaması, hayatının son dönemini doğduğu topraklarda tohum ticareti yaparak sürdürmesi de bu tezi destekleyen alıntılar. 

film yine shakespeareyen bir tavırla ensest olgusunu işlemektedir. kraliçenin gayri meşru oğlu olan oxford kontuyla birlikte olması ve çocuklarının tahta aday olması çok incelikle ve İngiltere tarihine yedirilerek anlatılmaktadır. 

taras bulba

taras bulba (1962) 
director: j. lee thompson 
writers: waldo salt (screenplay), karl tunberg (screenplay), 

stars: tony curtis, yul brynner and sam wanamaker 

tolstoy' un unutulmaz eseri yul brynner' ın sahsiyetinde ölümsüzleşiyor. kazaklar isminde de bir yapıtı vardır kendisinin. film osmanlıakınlarını defeden kazak saldırısıyla başlıyor.hemen akabinde ise osmanlı püskürtüldükten sonra, aynı cephede Çar için savaşan polonyalı subaylar tarafından kazak birlikleri top ateşiyle dağıtılıyor. kazak toprakları polonya işgalinde ve zaporoşti (kazak kardeşliği) bu işgal için en büyük tehlike. 

tony curtis ise bizans kızına aşık olan malkoçoğlu gibi polonyalı bir kıza aşıktır ve bu yüzden babası taras bulba tarafından öldürülür. don kazakları yüzyıllarca çarın en sadık hizmetçileri ve özel korumaları olmuşlardır. ancak kendi topraklarına sahip olamamışlar. 

ichimei

Hara-Kiri: Death of a Samurai 


takashi miikeın filmi japonların seppuku dedikleri bizim daha çok hara-kiri olarak bildiğimiz samurayların 
onur mücadelesine odaklanmış. batılı medeniyetler ve kitabi dinler tarafından kesinlikle yasaklanan intihar olgusuyla japon kültürünün anlaşılması çok zordur. 70 li yılların mini dizisi ve unutulmaz toshiro mifune nin baş rolünü oynadığı shogun bu kültür şokunu işlemektedir. bağışlayıcılığı sonsuz olan tanrı intihar eden kullarını asla affetmez ama japonlar 2. dünya savaşı dahil günümüzde bile kültürlerini 
muhafaza etmişlerdir. ki hristiyanlıkla tanışmaları 16. yy da olmuştur. (bkz: shogun


miike' ın filmde, kendisinin öncüsü olan Kurosawa dan farklı olarak, intikam anlayışı samurayların kendilerini sorgulamaları neden olan tahta kılıç imgesidir. babadan oğula geçen ve Japon toplumunda bir sınıf olarak yer alan samuraylar için kılıç her şeyden önemlidir. ve saç bağları onların simgesidir. filmde ki baba figürü kôji yakusho bu kılıç ve saç bağı olayıyla samurayları öldürmeden yaralamaktadır. 


sahipsiz samuraylar. roninler. yoksulluk için de hayatlarına devam ederler. köylüler gibi tarımla uğraşamazlar. kimisinin yojimbo' da olduğu gibi fırsatçı olmaları görülebilir. ama onurlu olan samuraylar münzevi bir hayatı tercih ederler. tasogare seibei gibi fakir olan düşük seviyedeki samuraylar da var. filmdeki samuray şemsiye yaparak geçimini sağlıyor. japonların sürekli kendilerini birileri izliyormuş gibi yalnızken bile saygıyla oturduklarını, yemek yerken iki ellerini kullanmalarını,birbirleriyle konuşurken karşısındakiyle kendilerini küçük göstermek için yarışa girmelerini yine hayranlıkla izliyoruz. 

kick-ass

kick-ass absürt ve artık neredeyse bir tür haline gelen, sıradan insanların süper kahraman olma hevesini anlatan bir film. örneğin paul giamatti' nin oynadığı (bkz: american splendor) (2003) "görkemli hayatım" kick ass ' de tıpkı bad ass gibi youtube tan kamuoyu oluşturan bir "web" kahraman. filmde kill bill e de selam durulmuş. gerçekten de bir çok çocuk ve yetişkinin hayalini kurduğu kötülerle savaşma idealini gerçekleştirmeye çalışan insanlar bir avuç insan tıpkı south park cartman gibi amerikan comic book kültürü hollywood' u yeterince beslemektedir. ama nedense bu kültürün takipçileri inek olarak resmedilmekte: 


(bkz: The Big Bang Theory) leonard 

filmi izleyebileceğiniz link: 
http://www.evrenselfilm.com/kick-ass-turkce-dublaj-izle.html